Düşünme Rutinleri (Görünür Düşünme)
Düşünme Rutinleri (Görünür Düşünme)
Görünür Düşünme çerçevesinin bir parçası olan düşünme rutinleri, öğrencilerin bilişsel süreçlerini geliştirmeyi ve kavramlarla ilgili çalışmalarında daha derine inmelerine yardımcı olmayı amaçlayan planlı yollardır. Sadece eleştirel düşüncenin gelişimine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda katılımı aktif olarak teşvik eder ve öğrencilerin fikirleri hakkında kesin ve net bir şekilde konuşmalarına yardımcı olurlar.
Sınıflarda kullanılan bazı düşünme rutinleri örnekleri nelerdir?
'Bak-Düşün-Hayret Et' ve 'Düşün-Eşleş-Paylaş' düşünme rutinlerinin iki tipik örneğidir. 'Gör-Düşün-Hayret Et' yönteminde öğrenciler bir görsele bakar, görselin anlamı hakkında fikirlerini söyler ve neden olduğu sorular üzerine düşünürler. 'Düşün-Çift-Paylaş' bireysel düşünmeyi, işbirliğine dayalı tartışmayı ve içgörüleri daha büyük bir grupla paylaşmayı teşvik eder. Bu stratejilerin kullanımı öğrencilerde söylemi ve eleştirel katılımı başlatır.
Düşünme rutinleri öğrencilerin öğrenmesine nasıl fayda sağlar?
Öğrencilerin düşünme rutinlerine katılımı, onları aktif öğrenenlere, eleştirel düşünürlere ve içeriğin güçlü kavramsallaştırıcılarına dönüştüren düşünme rutinleri tarafından tam olarak kullanılır. Örneğin, "Sana Bunu Söyleten Nedir?" rutini, öğrencileri gerekçelerini kanıtlarla ifade etmeye teşvik eder, bu nedenle akıl yürütmelerini gerekçelendirme becerileri gelişir ve yapıcı tartışmalar yapılır.
Düşünme rutinleri farklı konulara uygulanabilir mi?
Kesinlikle, düşünme rutinlerinin uyarlanabilir olması, fen bilimlerinden edebiyata kadar pek çok konuda uygulanabilir olmaları açısından avantajlıdır. Bir fen sınıfındaki 'İddia-Destek-Soru' rutini gibi bir durum bunu örneklendirir; öğrencilerin hipotezler oluşturmasına, bunları gerçeklerle desteklemesine ve daha fazla soru sormasına olanak tanır, böylece sorgulamaya dayalı bir öğrenme ortamı yaratır.
Öğretmenler derslerinde düşünme rutinlerini nasıl etkili bir şekilde uygulayabilirler?
Öğretmenler düşünme rutinlerini kademeli olarak tanıtarak, kullanımlarını modelleyerek ve öğrencilerin düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri güvenli bir alan yaratarak kullanabilirler. Örneğin, derse 'Düşün-Eşleş-Paylaş' ile başlanabilir, bu da katılımı artıracak ve işbirlikçi bir ton oluşturarak öğrencilerin tüm ders boyunca fikirlerini paylaşma konusunda daha rahat hissetmelerini sağlayacaktır.