Eğitimde Gestalt Psikolojisi
Eğitimde Gestalt Psikolojisi, sadece parçaların birikimi değil, söz konusu parçaların kolektif görünümü olan bütünsel bir süreç olarak öğrenme kavramını temsil eder. Öğrencilerin bilişsel süreçlerinin, ister dikkatsiz ister dikkatli olsun, algılarını ve sözlü olarak sunulan bilgileri yorumlamalarını önemli ölçüde etkilediği gerçeğini dikkate alır. Bağlamın nasıl kesinlikle önemli bir faktör olarak görüldüğüne ve örüntü ve ilişki kavramının artık öğrenme ortamı çalışmasında uygulandığına dikkat ettiniz mi?
Eğitimde Gestalt Psikolojisinin temel ilkeleri şekil-zemin algısı, benzerlik, yakınlık, kapalılık ve sürekliliktir. Örneğin, şekil-zemin algısı öğrencilerin önemli verilere odaklanmasını sağlarken arka plandaki bilgiler arka planda kaybolur. Anahtar kavramları destekleyici detaylardan ayıran görsel yardımcıların kullanıldığı bir sınıf içi öğrenme durumunda, öğrencilerin konuyu anlamaları üzerindeki etkisi olumlu olmaktan çok daha fazladır.
Gestalt Psikolojisi, öğretmenlerin bilgiyi ilişkileri ve örüntüleri öne çıkaran bir biçimde ifade etme ihtiyacını teşvik ederek öğretim stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Örneğin, öğrencilerin fikirler arasındaki bağlantıları görselleştirmelerine yardımcı olan kavram haritalarının kullanımı da daha derin bir anlayışı teşvik eder. Ayrıca, öğrencilerin halihazırda bildiklerinin önceliklendirilmesine dayalı olarak konuların bir sırası şeklinde düzenlenmiş derslerin öğretilmesi, Gestalt'ın süreklilik ilkesine benzer ve daha sorunsuz öğrenmeyi desteklemek için iyi bir yoldur.
Algı, öğrencilerin bilginin şifresini çözmek ve anlamak için güvendikleri değişken olduğu için öğrenmenin ilk etkileyicisidir. Gestalt Psikologlarının paradigması, öğrencilerin edindikleri ilgili bilgilerden kendi mantıklarını oluşturdukları ve böylece ilgili parçaları izole edilmiş ayrıntılar olarak değil, bir bütün olarak gördükleri düşüncesine dayanır. Bunun bir örneği bir anlatı üzerinde çalışmaktır. Bir öğrenci ana temalara ve karakterler arasındaki bağlara bakarak hikayenin tamamına ulaşabilir ve ayrı ayrıntılarla sınırlı kalması gerekmez.
Kuşkusuz Gestalt ilkeleri, öğrenme fırsatlarını en üst düzeye çıkarmak için sınıfın yapılandırılması ve planlanmasında önemli bir rol oynayabilir. Örneğin, sıraların daire şeklinde yerleştirilmesi iletişimi teşvik edebilir ve sınıfta bir aidiyet unsuru haline gelebilir. Posterler ya da eğitimci araçları gibi görsel unsurların ilgi çekmek ve farkına varmak için iyi tasarlanmış noktalara yerleştirilmesi de bunu desteklemek için atılacak diğer adımlardır. Bu düzenleme, öğrencilerin yeni bilgileri eski bilgileriyle daha kolay ilişkilendirebilmelerini sağlar.