Sanat Merkezli Pedagoji
Sanat merkezli öğretim, yaratıcılığı, eleştirel düşünmeyi ve deneyimsel öğrenmeyi vurgulamak için bir araç olarak sanatı derslere entegre eden bir öğrenme yöntemidir. Öğrencilerin dil becerilerini geliştirmenin yanı sıra duygusal ve sosyal gelişimlerine de katkıda bulunarak öğrenmeyi onlar için daha inandırıcı ve eğlenceli hale getirir. Tasarım, Sanat ve Teknoloji bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır.
Yaratıcılık, işbirliği ve eleştirel düşünme sanat merkezli pedagojinin ayırt edici özellikleridir. Bu öğretim yöntemi, öğrencilerin görsel sanatlar, müzik ve drama gibi farklı sanat dallarına katılımını doğrudan teşvik ederek, kendi yaratıcılıklarını kullanarak akademik kavramları daha derinlemesine anlamalarını sağlar. Coğrafya dersi, öğrencilerin verilen tarihi olaylara dayalı bir oyun tasarlamasıyla daha da geliştirilebilecek bir örnektir.
Sanatın yardımıyla öğrencilerin ilgisini çekmek ve bu süreçte içsel motivasyonlarını artırmak, bilişsel becerilerini geliştirmek ve duygusal zekalarını geliştirmek, sanatsever öğrencilere özgü öğretme ve öğrenme sürecidir. Çeşitli araştırmacılar, sanatla bütünleştirilmiş bir ders sunan öğrencilerin akademik performansının genellikle diğerlerinden daha yüksek olduğunu keşfetmiştir, çünkü sanat formları karmaşık nesneleri incelemek için bir ön plan görevi görmektedir. Örneğin, sayı dizilerini analiz etmek için dans ederek bedenini hareket ettirmek, zor bir teorinin anlaşılmasını kolaylaştırabilir.
Sanat merkezli pedagoji, sanatın içeriğinin bilim alanlarıyla birleştirilmesidir. Öğretmenler, sanat merkezli çeşitli konularda öğrencilerin etkili öğrenmeleriyle karşılaşabilirler. Sanat, doğaçlama ve şakalar yoluyla fikir ve düşüncelerin iletişimini kolaylaştırır. Sanat doğaçlaması öğrencileri önyargılardan kurtarır ve özgün fikirlerin ortaya çıkmasını sağlar. Sanat, hayal gücü ve yaratıcılığın diğer konularda nasıl işlediğini incelemek ve analiz etmek için kullanılan konulardan biridir. Öğrenciler, laboratuvarda bir deney yapmak üzere bilim insanı konumuna getirilir ve daha sonra gruplar halinde deneyin bir yorumunu tartışmaları gerekir. Resim ve heykel gibi sanat formları, öğrencilerin kendi ana dillerindeki fikir ve bilgileri denemeleri için kullanılır ve yaratıcılıkları ve özgünlükleri sayesinde bilim ve sanatta zenginleşirler.
Sanat merkezli pedagoji projesinin bir örneği, öğrencilerin yerel bir tarihi olay hakkında araştırma yaptıkları, bu olay hakkında bir anlatı oluşturdukları ve son olarak keşiflerini yansıtan bir duvar resmi tasarlamak ve boyamak için güçlerini birleştirdikleri bir topluluk duvar resmi projesinin yürütülmesidir. Bu proje sayesinde öğrenciler çevreleriyle konuşabilecek, tarih hakkında daha pratik bir şekilde bilgi sahibi olabilecek ve bu şekilde geliştirdikleri sanat, ekip çalışması ve iletişim becerileri sayesinde kendilerini yaratıcı bir şekilde ifade edebileceklerdir.